Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği tarafından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteğiyle 6. İstanbul Karbon Zirvesi, bugün İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleşti. Zirve’nin bu yıl önemli başlıklarından biri karbon ticareti ve iklim finansmanı oldu.
İTÜ Öğretim Üyesi, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, “Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Sektörlerimiz iklim değişikliğinden etkileniyor. Bugünkü zirvede bunlar konuşulacak ve sizleri konuşmacılarla bir araya getirdik. Karbon yaşamın her yerinde bulunuyor. Karbon döngüsü yavaş yavaş ilerlerken hayat değişiyor. İklim değişimin sebebi karbonun iyi yönetilmemesidir. Kaynak verimliliği sağlayabiliriz, enerjiyi iyi yönetebiliriz ve atığımızı iyi yönetmeliyiz. Böylece temiz üretim teknolojisi yaparız. Gelecek planlı olursak da sürdürülebilir bir yaşam bırakmış oluruz” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Sebahattin Dökmeci, “Gelişen sanayi ve tüketim ile ekosistemdeki denge bozuluyor. Bunun sonucunda çıkan iklim değişikliği ise dünyada önemli bir yer edindi. Doğal afetler artık daha şiddetli yaşanıyor ve dünyamızın tehdit altında olduğu da kaçınılmaz bir gerçek. Karbon fiyatlandırma politikaları iklim değişikliğinin maliyetini azaltmakta. Bugüne kadar yapılan çalışmalarla bir ilerleme kaydedildi. Fakat daha çok yolumuz var” dedi.
Türkiye karbon piyasasından alacağı pay ve bu süreçte iklim değişimiyle mücadelede yol haritasının ne olması gerektiği 6. İstanbul Karbon Zirvesi’nde tartışıldı. Ayrıca Zirve kapsamında Yeşil Ekonomi: İklim Finansmanı ve Karbon Piyasası, Türkiye’nin İklim Değişimiyle Mücadelesi ile Karbon Yönetimi ve Endüstri oturumları gerçekleştirildi.
Karbon Yönetimi ve Endüstri oturumunda konuşan Zorlu Enerji Yatırımlar İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap, “Enerjide eskiden çok düşünülmeyen şeyler günümüzde elimizin altındalar. Biz şirket olarak sürdürülebilirliği önemsiyoruz. Yenilenebilir alanında da yatırımlarımızı devam ettiriyoruz. Son 6 yılda 2.2 milyar dolar yatırım yaptık. Yeni olarak elektrikli araçlara yatırım yapıyoruz. Şarj istasyonlarımızın sayısını arttırmaya devam ediyoruz. Sirket olarak yüzde 80 üzerinde yenilenebilir kaynaklardan üretim yapıyoruz ve bunu yüzde 100 yapma hedefindeyiz. Son olarak GECO adında bir AB projemiz var ve 3 sene sürecek. Bu proje ile jeotermal sahalarda sıfır emisyon sağlanacak, havaya karbon salınımı olmayacak” ifadelerini kullandı.
Enerjisa Üretim Yenilenebilirden Santrallerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emre Erdoğan, “Sera gazi emisyonlarını yüzde 21 oranında azaltmayı hedefliyoruz. Karbon salınımın azaltılması, yenilenebilirin artması ve enerji verimliliği çok önemli. Yatırımların bu yönde artış göstermesi gerekiyor. 2023 için yapılan hedefler ise gerçekleşmiş durumda. Rüzgar sektöründe de başarıyı sağlayacağımıza inanıyorum. 2030 yılında enerji kurulum gücünün yenilenebilirden karşılanacağı öngörülüyor. Bunun bize geri dönüşü daha çevreci olmak ve daha düşük emisyondur” şeklinde konuştu.
Haberin Bağlantıları