Ulusal Sera Gazı Envanter Raporu’nun sonuçları, küresel ısınmayla mücadelede ormanlarımızın önemini bir kez daha ortaya koydu. Türkiye’nin ormanları karbon tutma kapasitesi ve sera gazı azaltım miktarı ile gelişmiş ülkeleri geride bıraktı. 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası kapsamında açıklamalarda bulunan SÜT-D Ormanlar ve Arazi Kullanım Kurulu Başkanı ve İÜ Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Serengil, “Bozuk ormanlarımızı iyileştirirsek ormanlarımızın karne notunu ‘iyi’den ‘pekiyi’ye çevirebiliriz” diye konuştu
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) ve Kyoto Protokolü gereği Türkiye’nin de yer aldığı gelişmiş ülkeler her yıl sera gazı salım oranlarını açıklıyor. Türkiye de 2015 yılı karnesini geçtiğimiz günlerde ortaya koydu. Türkiye’nin Ulusal Sera Gazı Envanter Raporu’nun sonuçlarına göre; Türkiye’deki ormanlar yıllık 51.1 milyon tonluk sera gazı azaltım miktarı ile gelişmiş ülkeler içerisinde ABD, Rusya ve Japonya’nın ardından dördüncü sırada yer aldı. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Ormanlar ve Arazi Kullanım Kurulu Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Serengil, Almanya’nın Bonn şehrinde halen devam eden BMİDÇS Ulusal Raporlamalar toplantısında, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası kapsamında Türkiye raporuyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Ormanlarımızın karnesini “iyi”den “pekiyi”ye çevirebiliriz
Prof. Dr. Yusuf Serengil rapora göre 2013 yılı itibarıyla 21.9 milyon hektara çıkan Türkiye’deki orman alanlarının karbon tutma kapasitesinin tüm Avrupa ülkelerini geride bıraktığını açıkladı. Prof. Dr. Serengil, Türkiye’deki ormanların iklim değişikliği ile mücadele kapasitesini daha da artırmanın mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türkiye’nin orman karnesinde notunun şu anda ‘iyi’ olduğunu söyleyebiliriz; ancak bunu ‘pekiyi’ yapmak da elimizde. Şu anda ormanlarımızın halen yarısına yakını bozuk, kapalılığı ve sıklığı da az. Bozuk ormanların iyileştirilmesi, orman alanlarının yol ve benzeri yapılarla parçalanmasının önlenmesi ve ormancılık sektörüne desteğin artırılması ile iklim değişikliğiyle daha güçlü mücadele edebiliriz.”
Ormanlarımız fabrikaların karbondioksit salımlarını sıfırlayabilir
Hem dünyanın hem de Türkiye’nin daha fazla yeşil bir doğaya ihtiyaç olduğunu belirten Serengil, “Bir orman ekosistemi hektar başına 350 ton CO2 eşdeğerine kadar karbon tutabilmektedir. Dolayısıyla 10 hektarlık bir orman, birçok fabrikanın veya sanayi tesisinin yıllık sera gazı salımlarını sıfırlayabilir. İklim değişikliği ile mücadeleye destek vermek isteyen özel sektör kuruluşları için bu iyi bir olasılık olarak görülmektedir. Bu mücadele beraberinde, orman yetiştirerek biyoçeşitliliği korumak, su üretimini iyileştirmek, yaban hayatı desteklemek, istihdam oluşturmak gibi birçok pozitif katkıyı da sağlayacaktır” diye konuştu.
Türkiye’nin orman karnesi III. İstanbul Karbon Zirvesi’nde değerlendirilecek
SÜT-D tarafından İTÜ ev sahipliğinde, İTÜ Arı Teknokent ve İTÜNOVA TTO desteğinde 14-15 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenecek olan 3. İstanbul Karbon Zirvesi’nde sera gazı azaltımına yönelik politikaların değerlendirileceğini belirten Prof. Dr. Serengil, ormanların sera gazı azaltımındaki rolünün de özel bir oturumda tartışılacağını sözlerine ekledi. Serengil, Türkiye’nin yanı sıra dünyadan önemli uzmanların da katılacağı Zirve’nin bu konuya ilgi duyanlar için büyük bir fırsat olduğunun da altını çizdi.
SÜT-D Hakkında:
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D), “Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim” olgusu konusunda bilgi ve kapasite oluşturmak, konunun farkındalığını artırarak, ulusal ve uluslararası etkinliklerle yaygın etki yaratmak hedefi ile 2013 yılında kamu, iş ve akademi temsilcilerince kuruldu. SÜT-D tüm etkinliklerinde resmi erk, yerel yönetimler, üniversiteler, iş dünyası, sivil toplum örgütleri ve medya ile yakın işbirliğinde olma ve “Sürdürülebilirlik” kavramının tüm sosyal ve teknik yönleriyle uğraş vermeyi öncelikli görerek, yerküre için yeşil sivil gücünü ortaya koymaktadır.